30 Kas 2014

Ne kitap okusak - Aslan Kral Kork

Aslan kral ¨Yaz!¨ diye kükredi ¨yeni kralımız eski krala benzemez, ondan korkulur... Çünkü 40 gözü, 40 kulağı, 40 pençesi vardır. Nerede ne yapsanız ondan kaçmaz, ona göre¨.

Soyadını tahta geçtiği gün KORK olarak değiştiren aslan kral kendini o kadar övüyor, yüceltiyor ve abartıyor ki sonunda orman halkının karşısına çıktığında kimse onun gerçek kral olabileceğine inanmıyor. 
Bir plan yapıp bu sahte kralı alt etmeye karar veriyorlar, ¨hiç kimse kendini küçük görmesin arkadaşlar. Hepimizin mutlaka çok iyi yaptığı bir şey, bir hüneri vardır. Bu hünerlerimizi birleştirirsek unutamayacağı bir ders verebiliriz ona.¨
Ormanın en küçük hayvanları olan sivrisinek, arı ve kırmızı karıncalar güçlerini birleştirip kibirli kralı kaçırıyorlar.  
Kaçırma esnasında benim tam anlayamadığım bir şekilde kralın sahte kral değil, ayaküstü 40 yalan atan bir aslan olduğunu fark ediyorlar. 

Yazar Süleyman Bulut’a katılmadığım iki nokta oldu; ilki kral yalan söylememişti. Deyim kullanıyordu sadece. ikincisi de kral başkalarına zarar verecek birşey yapmamıştı. Daha krallıkta ilk günüydü ve kibirine yenik düştü. Keşke aklı başına gelseydi de özür dileseydi. Haksızlık oldu aslana.   

Yine de keyifle okuduğumuz bir kitap oldu. Sonunun umduğumuz gibi bitmemesi de iyi oldu aslında bize konuşacak, tartışacak materyal çıkmış oldu. 


Sonunda kralı kaçırmak yerine hayvanlar toplanarak başka ne yapabilirlerdi?
Kral neyi yanlış yaptı? 
Tavşan Akkulak’ın yanlışı oldu mu? 
Abartı için başka hangi cümle ve deyimleri kullanıyoruz? 
Hadi kendimizin ¨Ne kadar komik olduğunu¨ abartarak anlatalım.  
Hikayede kaç farklı hayvan vardı, sayabilir misin? 
Bir sivrisinek, arı ve karıncanın aslanın karşısında durduğu bir resim çizelim. 
Hikayede herkesin iyi olduğu birşey vardır deniliyor. İyi olduğunuz güçlerinizi listeleyin ve sonrasında bu güçleri birleştirerek siz ne yapardınız onun hikayesini yazın. 

  

26 Kas 2014

Ne kitap okusak - Değnek adam

Değnek adam, Julia Donaldson’ın en az beğendiğim hikayelerinden biri olmasına rağmen halen tavsiye edeceğim çocuk kitapları listesinde tepelerde bulunuyor. Gerek hikayesi, gerek çizimleri, gerekse Türkçe çevirisi ile piyasadaki birçok çocuk kitabının önüne geçiyor. 

Hikayede değnek adam ormanda gezmeye çıkıyor ve sonrasında birçok insan ve hayvan kendisini farklı amaçlarla kullanarak, yılbaşı gecesinde evine dönmesine engel oluyor. Biri Değnek Adamı sopa sanıyor, ötekisi bayrak direği, diğeri bahar dalı, vs. Sonunda tam bir şömiye odun olarak yerleştiriliyor ki, Noel baba bacadan girip kendisini kurtarıyor ve ailesine ulaştırıyor.   

Çocukların hayal gücünü geliştirmek için oynatılan ¨bu daireyi kullanarak 3 farklı cisim elde edin¨oyununun masal olmuş hali olması sebebi ile oldukça yaratıcı.  Hikaye boyunca Değnek Adama birçok farklı görev biçiliyor. 

Resimler de yine Axel Scheffler tarafından çizilmiş. Çocuk kitaplarında gözlemlediğim genelde çizim yapan sanatçıların, hikayecinin gerisinde kaldığı yönünde. Fakat ikilinin kitaplarında Axel Scheffler’ın başarısını göz ardı etmek mümkün değil. Çizdiği hemen her karede arka planda birçok minik ve esprili detay, diğer kitaplardan tanıdık karakterler, veya tamamen şaşırtıcı, süpriz anlar yakalamak mümkün.  Değnek adam çizimlerinde de hikayenin çeşitli karelerinde Pırtık Tekir sık sık sahnede. Donaldson’ın en sevilen karakterlerinden biri olan Pırtık Tekir’in hikayenin stresli anlarında bulunması eminim küçük veya dikkatli çocuklar için rahatlatıcı bir etmen oluyordur.

Kitabın önerilen net bir yaş aralığı yok. 7 yaşına kadar siz okuyabilirsiniz diyor. Ben oğluma 4+ yaştan itibaren okudum. 

Bu kitabı okuduktan sonra çocuğunuzla oynayabileceğiniz bazı oyunları aşağıda listeledim. Her kitap okumasından sonra bu tip oyunlar ile okuma deneyimini daha keyifli hale getirebilir ve dahası hem çocuğunuzla birlikte çok daha fazla eğlebilirsiniz, hem de gelişimine kat be kat katkıda bulunmuş olursunuz. İnternette yabancı ve ünlü çocuk edebiyatı eserlerinin hemen hepsiyle ilgili birçok oyun ve aktivite bulunuyor. 

AKTİVİTE LİSTESİ 
  • Değnek’lerin kaç farklı şekilde kullanılabildiğinin bir listesini yapalım. 
  • Değneklerle oynanabilecek bir oyun keşfedelim
  • Hikayeyi Değnek adam günlüğüne yazıyor olsaydı neler yazardı? Değnek adamın bakış açısından hikaye nasıl olurdu?
  • Değnek adamın eve gönderip maceralarını anlatacağı kartpostallar dizayn edin
  • Resimlerde kaç farklı hayvan sayabilirsin?
  • Bahçeden değnek toplayıp, boylarını ölçebilirsiniz. 
  • Kuğular değnek kullanarak yuva yapıyorlardı. Başka hangi hayvanlar yuvalarını kendileri inşa ederler?
  • Değnek adam suyun üzerinde yüzüyor ve dibe batmıyor. Hangi cisimler suya batmaz? Evde deneyerek birlikte bir liste hazırlayabilirsiniz. 



Keyifli oyunlar ve okumalar

8 Eki 2014

Sergi ziyareti - Joan Miro

Müze ve sergi gezmek hem ebeveynler, hem de küçük çocuklar için yorucu ve sıkıcı olabiliyor. Çocuğumuzu ne kadar uyarsak da, hazırlasak da hemen sıkılıp "Ne zaman gidicez?" lerine başlayabiliyorlar. En azından gittiğimiz Joan Miro sergisinin 10. dakikasında bize olan buydu. 6 yaşındaki oğlum tüm eserleri göreceğim diye sırada beklemekten kısa sürede sıkıldı. Fakat sonrasında denediklerimle biraz olsun ilgisini çekmeyi başarabildim. İşte başarılı olan taktiklerimden bazıları şunlar oldu;

1) Erken gitmek gerek. Özellikle popüler müze ve sergilerin girişinde çok uzun sıralar olabiliyor. Bu sırada beklemek müzeye -10 mızmızlık puanı ile başlamanıza neden olabiliyor. Erken gidince hem eserleri daha kolay görebiliyor, hem de sırada çocuğunuzun sabrını test etmemiş oluyorsunuz.

2) Herşeyi göreceğim diye kasmayın, kısa tutun. Ne kadar eğlenceli bir ebeveyn olursanız olun, herşeyi bir günde görmeye çalışmak fazla hayalci bir tutum olacaktır. En son Sakıp Sabancı Müzesi ziyaretimizde sadece Miro sergisini gezip çıktık, tam tadında oldu.

3) Fotoğraf çektirin. Fotoğraf çekimine izin verilen sergi ve müzelerde cep telefonu ile fotoğraf çekmesine izin verilebilir. Miro bu anlamda şanslı olduğumuz bir sergi idi. Oğlum uzun bir süre fotoğraf ve video çekerek vakit geçirdi. İşte çektiği bazı fotoğraflar.
Ben ve Miro'nun en beğendiğim eserlerinden biri 

4) Sesli rehber kullanın. Türkiye'de ne yazık ki çocuklara özel sesli rehberler yok. Büyükler için yapılmış rehberler de aynı anda dinlendiğinde keyifli bir eğlence halini alabiliyor. Aynı anda rakamları tuşlayıp dinledik. Hepsini dinlediğini sanmıyorum ama yine de öğrendiği bilgilerle babasına bilgiçlik taslamaktan büyük keyif aldı.
Sesli rehber kullanın

5) Eserlerle ilgili sohbet edin. Hangisini en çok beğendin? Sence bu resmi neden yapmıştır, bu resim ne anlatıyor? ne görüyorsun? diye sorularla hem fikrini sorun, hem de kendi fikirlerinizi de kendisiyle paylaşmaktan kaçınmayın.

6) Reprodüksiyon veya boyama yapın. Sergi sonrasında birlikte Miro'nun resimlerinden bazılarını tekrar çizmeye çalıştık. Veya müzelerde sanatçılara ait bulunan boyama kitaplarını da değerlendirebilirsiniz. Bizimki bunu yaptı, odasına astık.

Bunu da birlikte yaptık 











7 Eki 2014

İrikıyım Timsah - Roald Dahl

Ne haddime! Roald Dahl'ın herhangi bir kitabına yorum yazamayacak kadar hayranım kendisine. En iyisi mi oğlumun bu kitabın nerelerini çok beğendiğini paylaşayım.

İlk olarak Türkçe çevirisi şahane. Hem birçok yeni kelime var, hem de İngilizcesinden bile daha komik. Bulduğumuzda çok eğlendiğimiz bazı yeni kelimeler şöyle;

"İrikıyım, tombalak, zehir zıkkım,  şişkopatates, açlıktan içim eziliyor, karnım zil çalıyor, çipil, sütübozuk, ekşisurat, matrak, paytak paytak, hart hurt, hapır, hupur, çatır çutur, hatır hutur, katır kutur, fırıl fırıl, fırıldak, cızır cızır, cızbız."

Kitabın konusu ise açgözlü, irikıyım bir timsahla ilgili. Timsah şehre gelip çocukları midesine indirmeye niyetliyken, ormandaki diğer hayvanlar da her hain denemesinde timsahın planını bozuveriyor. Çocukları yemek isteyen timsah teması vahşi görünmesine rağmen, anlatımı o kadar komik ki, hikayenin korkutuculuğunu önemli ölçüde azaltıyor. Hafif bir tedirginlik hali, hem çocuğun dikkatinin dağılmamasını sağlıyor, hem de sonunda timsahın başına gelenlere üzülmememize ve hatta süprizli sonuna kahkahalarla gülmemize yarıyor.

Roald Dahl web sitesinde kitabı okuduktan sonra oynanabilecek bazı oyunlar da öneriyor.

Alternatif son: Çocuğunuz ile sırayla alternatif sonların canlandırmasını yapabilirsiniz. Canlandırma öncesi çocuğunuzla konuşabileceğiniz bazı konu önerileri de sitede şöyle verilmiş;
- Kitabın sonunu beğendin mi?
- Nesini beğendin?
- Sence Roald Dahl neden hikayeyi böyle sonlandırmıştır?
- Sen olsan nasıl sonlandırırdın?

Biz ailecek 15'e yakın alternatif son yaratıp oyladık. Oynarken de oldukça eğlendik.
1. "Dev irikıyım timsahı yakalayıp Karadeliğe fırlattı. Timsah deli oldu." Birinciliği aldı.
2. "Bay sinir sesin söylediği sevilmeyen şarkıları zorla dinletme" ikinci oldu
3. "Yakalayıp çöp yedirme"

Uyarı posteri: Çocukları timsahlara yanaşmamaları konusunda uyaran bir poster yapabilirsiniz. Yaparken özellikle kullanılacak kelime seçimlerinde yaratıcılığınızı kullanıp, abartılı olabilirsiniz.
Timsahın gezi yollarının da noktalarla gösterildiği bir poster yaptık 
Bundan sonra okuduğumuz kitaplarla ilgili aktiviteler bulmaya gayret edeceğim. Gerçekten kitap okumanın zevki tavan yaptı.

Youtube'da 23 dakikalık bir çizgi filmini buldum. Okutmadan önce kendiniz görmek isterseniz buyrun izleyin. Gerçi aynı sürede okunuyor da. :)


5 Eki 2014

Sevgi dolu şiirler - Refik Durbaş

Aslında kendim pek şiir sevmem çünkü itiraf edeyim pek anlamam. Bugüne kadar iki şairi anlayabildim o kadar; Orhan Veli ve Refik Durbaş.

Refik Durbaş'ın şiirlerini en son oğlum yaşındayken, ilkokul yıllarımda okumuştum. Pek hatırladığımı söyleyemem fakat hayal meyal de olsa hoş anahtarlar kalmış aklımda; Pofidik bulutlar, ılık rüzgar, güleryüzlü bir balık, incir reçeli, yıldızlar ve aydede.

6 yaş erkek çocuğunun sevebileceği, sıcaklık dolu, naif hikayeler ararken Refik Durbaş'ın bir kitabı gözüme ilişti; Kar üstünde Beyaz bulut.

Ne kadar tavsiye etsem azdır. Oğlum bayıldı, babaanne ziyaretinde bile yanında götürdü, tüm şiirlere şarkılar besteledi :)

Nesini bu kadar beğendi derseniz;

Bir kere yalın anlatımı ile şiiri sevdiren cinsten, Okuyucu ile iletişime geçiyor.

"Gökyüzünde kayıklar
kayıkta iki papağan
biri bu şiiri yazana
biri okuyana armağan"

Komik, okurken kıkır kıkır güldük :)

"Kalemtıraş; kalemlerin berberi,
"Silgi: Yazıların kuru temizleyicisi"

Sevgi dolu, yalnız kalmasın diye Karanlık'a  yoldaşlık eden yıldız ve aydede ile korkulan öğelere farklı bir bakış açısı sunuyor.
"Saat on üç: Anne öpücüğü yanakta" mısrası sayesinde de artık saat on üç'te yanak anneye geliyor :)

Can yayınlarından Temmuz 2014'te piyasaya çıkmış. 

27 Şub 2014

Ne kitap okusak? Eksik parça

En son yurtdışı seyahatimizde girdiğimiz devasa kitapçının, 15 sıralık çocuk kitapları bölümü yine beni benden aldı. Bizim çocuklarımızın okuyamadığı ve kaçırdığı kimbilir ne harika kitaplar vardı. Belki de bazıları Türkçeleştirilmiştir umuduyla Amazon'dan tüm zamanların en çok satan çocuk kitapları listesini indirip Idefix'den kontrol ettim. Dörtte biri meğer Türkçe'de de varmış.

Bunlardan oğlumun da benim de en beğendiklerimiz Shel Silverstein kitapları çıktı. "Eksik Parça" ve "Eksik Parça Büyük O ile karşılaşıyor" kitaplarının ikisi de hem komik, hem sıcacık, hem de çok anlamlı.

Eksik parça
Fotoğrafta solda gördüğünüz şarkı söylemekten çok hoşlanan yuvarlakımsı eksik parçasını aramaya çıkıyor. Yolda bulduğu parçalar kah büyük oluyor, kah kaybolup gidiyor, kah çok sıkmaktan kırılıyor. Sonunda eksik parçasını buluyor.  Birlikte tam bir daire oluyorlar ve yollarına son sürat yuvarlanarak devam ediyorlar. O kadar hızlı gidiyorlar ki yoldaki güzellikleri göremiyorlar bile. Bir süre sonra yuvarlakımsı artık çok sevdiği şarkışaro söyleyemez olduğunu fark ediyor ve bu duruma çok üzülüyor. (Burada şarkı söylemeye çalışırken çıkardığı sesler oğlumu çok güldürdü) Eksik sandığı parçayı bırakıp şarkı söyleyerek yoluna devam ediyor.

Eksik Parça Büyük O ile karşılaşıyor
Eksik parça (üçgen) daireler gibi yuvarlanamadığı için çok üzgün ve günlerce eksik parçasını bekliyor. Bir gün büyük bir O yanına geliyor ve Üçgen'e "sen kendin yuvarlansana" diyor. Üçgen önce yapamayacağını düşünüyor ama sonra zorlukla kendini bir kez yuvarlıyor, sonra bir daha, sonra bir daha. Taaa ki köşeleri yumuşayıp kendisi de bir O oluncaya kadar.

Her iki kitabı da ister basit bir çocuk hikayesi, ister çok derin anlamlı felsefi hikayeler niyetine okuyun... ama okuyun... hem kendinize, hem çocuğunuza. 

12 Oca 2014

Herşeyi elleyebilmek gerek

Yine farklı bir sensory denemesi yaptık; mutfakta ne varsa birbirine karıştırdık ve çocukların tabiriyle "iiiiiiiğğğğğreeeeençççç" bir karışım elde ettik.

Hem eğlendiler, hem de ellemekten rahatsız oldukları malzemeleri daha çok deneme şansları oldu.  Başka sadece bir parmak, 4 parmak, tek el iken, sonunda dirseklere kadar bulamaça dalmışlardı.

Yaz gelince ayak versiyonunu da yapmalı.



11 Oca 2014

Deterjan ve pipet

Çocuğunuz mutfakta rahat vermediğinde, oyalanması için süper basit bir oyun;

Bir tabağın ortasına 2-3 damla bulaşık deterjanı damlatın,
Üzerine ince bir tabaka su ile kaplayın,
Bir pipet verin.

Üfleyerek çeşitli balonlar yapabileceği ve en az 30 dakika kahkahalar ve şaşkınlıkla vakit geçirebileceği bir oyun.





24 Ara 2013

Board game - Tummy ache

Orchard  Toys'dan diğer önereceğim oyun ise Tummy Ache. Bol kahkahalı ve eğlenceli bir oyun.


Herkesin 5 bölmeden oluşan bir yemek tepsisi var.
Sırası gelen oyuncu ortadan bir kart seçiyor.
Kartların bazılarının üzerinde lezzetli yemek resimleri var. Tepsideki uygun yerlerine yerleştiriliyor.
Bazen de kartların üzerinden TUMMY Ache yazıyor ve solucanlar, kurbağa, karıncalar gibi böcek ve hayvanlar oluyor. Böyle böcekli kart çekilince tüm oyuncular TUMMY ACHE - KARIN AĞRISIIII diye bağırıyor.
Tepsinin tamamı lezzetli yemeklerle doluncaya kadar oyuncular ortadan kart çekiyor.



19 Ara 2013

Bataklık eğlencesi

Şahsen ben ne çıplak ayak yere basmaktan hoşlanırım, ne de kolay kolay ıslak ve kaygan yüzeyleri elleyebilirim. Bir nevi şeftali tüyü elleyemeyenleriniz gibi.

Çocukların tiksinmeden yapışık, ıslak ve kirli maddeleri ellemelerini sağlayacak olan bu oyunu hazırlaması da kolay. Gereken malzemeler Jöle ve Gıda boyası ve jölenin içine koymak için ıvır zıvır.

Gerisini fotoğraflarımız anlatsın.

Her bir kaba farklı renk jöle koyun


Kaseye Çöps, bilye gibi malzemeler ekleyin

Kaseleri büyük bir tepsi içinde ters çevirin
Sonra bırakın ortalığı rezil etsin :)
 
Oyuna babayı da katarsanız daha da keyifli hale geliyor